Balda Kalıntı Sorunu



Ülkemizde arıcılık faaliyeti genel olarak atadan kalma bir şekilde irtica edilmektedir. Arıcılık malzemelerinden olan kovan başı bal verimimiz 16-17 kg ile dünya ortalamasının altında bir yol izlemektedir. Arıcılıkta verim üzerine etkilerin saptanmasına yönelik analiz sonuçlarına göre acıların bal veriminin artırılabilmesi için arıcıların bilgi açıklarına kapatmaya yönelik belirli zamanlarda yayım hizmetinin yapılması, kalite sürekliliği olan arıcılık malzemelerinin kullanılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Arı ürünlerinin bilinirliğine yönelik yapılan araştırmalara göre en çok tanınan arı ürünü %99,4 ile bal olup halk arasında doğal bir ürün olarak tanınmaktadır.
Kovan varlığında dünyada 2. Sırada olan Türkiye’de bal ihracatında istenilen seviyelere gelememiştir. Bal ihracatında 2003’te Çin’de ortaya çıkan SARS hastalığı sebebiyle ülkemize bir yönelim olmuş bunun sonucunda 14.776 ton ile yıllar itibariyle bal ihracatında en üst seviyelere çıkmıştır. Sonralarında irtifa kaybederek 2009 yılında 900 ton seviyelerine kadar gerilemiştir.
Kovan varlığı ve bal üretiminin çok olmasına rağmen ihracatımızda istenilen noktaya ulaşılamamış bunun sonuçlarıyla balda kalite düşüklüğü, ilaç kalıntıları ve ticari glikoz problemleri meydana gelmiştir.
Son yıllarda tüketicinin bilinçlendirilmesinin bir sonucu olarak arıcılıkta ilaç kullanımı ve gıda kontrol otoritelerinin giderek daha fazla üzerinde durulmaya başlandığı bir konu haline gelmiştir. Hayvansal kaynaklı gıdaların güvenliği konusunda halkın duyduğu kaygı, kirletici maddelerden, böcek ilaçlarına karşı dirençten kaynaklanan kalıntı sorunları sebebiyle artmaktadır. Bugün bal, polen, bal mumu ve propolis gibi diğer arı ürünleri farklı kirletici kaynaklarını kirlettiği bir çevrede üretilmektedir. Kirlilik kaynakları çevresel olabildiği gibi arıcılıkla ilgili de olabilmektedir. Tarım ilaçlarının teması sonucunda arılarda toplu ölümler, koloni çöküşleri ve parazitlere karşı işçi arılarının direncini de azalma gibi problemler ortaya çıkmaktadır. Ayrıca zararlı organizmalara karşı kullanılan kimyasallar merkezi sinir sistemi fonksiyonları, deri değiştirme ve üreme gibi fizyolojik gelişmeleri bozmaktadır. Elde edilen veriler pestisitlerin ölümcül dozun altında olması durumunda bile tozlaşma için önemli olan kolonideki tarlacı arı sayısını azaldığını göstermektedir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kovanda İşci Arılar Tarafından Ana Arı Neden Değiştirilir?

YALANCI ANA ARI

Mum Güvesi